Atölyesinin önünden geçerken birden aklıma geliverdi. Gazetemdeki köşemde onu yazmak.
Hemen daldım içeri. Müşterisi varmış, satışını yaptı. Müşterisi ayrıldıktan sonra arka taraftan hazırladığı neskafeyi getirdi.
Hemen konuya girdim ” seni yazacağım abi ” dedim. Tatlı tatlı gülümseyip başını salladı neyimi yazacaksın der gibi…
O dünyada tek el yapımı tersine çalışan saatin mucididir. Saat tersten çalışıyor ama özellikleri de var.
Örneğin; Bu saati alıp nazar boncuğu gibi duvara astınızmı tersine giden işlerin düzelmeye başlar,
Geçen zamanı geri getirir ve de Doğruyu bulmak için düşünmeyi yeniden öğretir.
Denemesi bedava (saat) değil. Ve bu tersine çalışan saatle birlikte diğer ürünlerin hepside Erdoğan Özbakır ürünüdür…
1949 da Akşehir’de doğdu. 70-71 yıllarında öğretmen okulunu bitirdi. 9 yıl Sivas, Cihanbeyli, Yunak’ta öğretmenlik yaptı.
Yaparken de boş durmadı. Atölyesinde hediyelik eşya üretmeye devam etti.
80’li yıllarda öğretmenliği bıraktı. Yetiştirdiğim öğrenciler yeter deyip kendini atölyesine verdi. Bini aşkın ürün keşfetti.
İlk işi alçı kabartma (pano) Nasreddin Hocayla başladı. Ve devam etti durdu.
Bu arada bunları yaparken de hiç boş durmadı. Akşehirliliğini, kentte yaşamanın inceliklerini bildiğinden hep Akşehir için uğraştı.
Nasreddin Hoca şenliklerinde yerel Nasreddin Hoca oldu.
Okuduğu dönemde okullar arası kültür yarışmalarında hep birinci oldu. Özellikle fıkra anlatma dalında.
İlk Nasreddin Hoca olduğunda o dönemin bel. başkanı rahmetli Cevdet Köksal ve turizm derneği başkanıYavuz Şarlak’ın seçimiyle temsili Nasreddin Hoca oldu. Yine o dönemin başbakanı Naim Talu’yla başlayıp Demirel, Ecevit, Özal, Mesut Yılmaz, Tansu Çiller, Yıldırım Akbulut’a kadar hepsini Akşehir temsilen Nasreddin Hoca olarak ziyaret etti.
Konuşmalarını hep kendi hazırladı. Hep Akşehir ‘i konuştu. Hatta ben çok güldüm Eşeğini bile kendi bulup seçmiş.
Şimdi o eşeklerden kalmadığını da söyledi.
Akşehir Spor’da da oynadı ve yöneticilik yaptı.
Karikatürde (uluslar arası) ödül kazandı.
Şairliği de var elinde epeyce yazdıkları duruyor . Elbet bi gün onlarıda yayınlar.
Yerel gazetemiz İstasyon Gazetesi’nde köşesi var. Dilini çok iyi kullanıyor.
Yaşamına 3 resim sergisi, 2 karikatür sergisi, 1 şiir sergisi, 7 profesyonel tiyatro oyunu sergiledi.
Sorduğumda folklor bir yarenlik 2 sadece bunlara el atmamış. Ayrıca
Her açıdan Akşehir ve Nasreddin Hoca Kitabını 15 bin baskı yapmış. Yeniden çıkarmayı düşünüyor.
Saati yapmak 40 yıl öncesinde aklındaydı. Fırsatını bulup gerçekleştirememiş.
Son 2 yıldır düşüncesini açığa çıkartıp uygulamaya başlamış. Gittikçede hız kazanıyor.
Yanına uğrarsanız yeri Nihat Dayanık Caddesi üzerindedir. Atölyesi onun orda çalışırken bulursunuz.
Ve en önemlisi Bu yıl 50. yılını doldurduğu hediyelik eşya sektöründe Akşehir tek olup, gururumuz olmaktadır.
Not: (saat 12.30-13.30) atölyeye gitmeyin. Artık o bir dededir ve torun sevme saatidir.
Bulamazsınız.
Mehmet Güleray 