Şali DUYU

01.07.1911 yılında Selanik Kozana’da doğmuş. 05.09.1974 yılında hayata gözlerini yummuş. Ana adı Cemile Baba adı Latif. Mübadelede Savaş Köyü’ne (Bermende) yerleşmişler. 1937’de nüfus tescili olmuş. Bermende’de yiğenleri varmış ama ben ulaşamadım. Yıldız’lardanmış. Hep Şali, Sali, Gabakçı Şali diye ünlenmiş. Kimse kimliğine bakmamış. Çoğu zaman yavşan toplayıp köy fırınlarına satmış. Hiç evlenmemiş hep yalnız kalmış. Şimdilerde AKŞEHİR EVİ’nde fotoğrafıyla ve tamirden ömrü yetmeyip alamadığı botunun tekiyle hala unutulmayarak AKŞEHİR EVİ’nde yaşıyor.

Araştırmalarım sonucu bana gelen maillerde Ahmet Kuş:

“Bir somun ekmek yemekle adam mı oldun yalınayak” Gerçekten çok güzel ve anlamlı cümle… Allah taksiratını affetsin, rahmetini esirgemesin…

Adnan Yavuz: “Bermendemizin medarıiftarı. Allah rahmet eylesin.

Mehmet ÇEVİK: “Hamal Kabakçı Şali, Allah rahmet eylesin.

Abdullah KARAOĞLAN: “Şimdiki gülmece parkı perşembe pazarıydı. Oradan tanırım. Küçükken evden testiye su doldurup bardağını 5 kuruştan satardım. Şali’ye beleşti.”

İlhan Uz: “Şali konusunda en iyi bilgiyi şu anda Akşehir’de yaşayan ve 65’den büyüklerden alabilirsin… Benim bildiğim şimdiki Akbank’ın karşısında omuzuna astığı urganla ve ayağında yaz kış giydiği postalla hatırlıyorum. Çoğu kez kendisine takılanlara o saf gülümsemesi ile karşılık veren bir insandı. Allah rahmet eylesin.”

Fethi KARABULUT: “Ayakları hep nasırlıydı. Devamlı yaz kış bot giyerdi. Çorap kullanmazdı. Hergün Bermende’ye gider gelirdi. Her kesin evini bilirdi. Güvenilirdi. Gün kazanır gün yerdi. Garip adamdı. Bekardı”

Şerife TUNA: “Salça yapılacağı mevsimde küfesiyle bize domates getirirdi. Gülen yüzü hiçbirşeyi olmayıp dünyaların onun olduğunun göstergesiydi… Kendi halinde Akşehir’in önemli (!) adamıydı… Çocukluğumun güleryüzlü Şali’si…”

Cengiz DOLU: “ Akşehir merkezinde 950-960 yıllarındaki sebze pazarına yakın dükkanların önünden geçerken etraftaki dükkan sahiplerinin teşfikiyle ŞALİ meşhur naralı tekerlemesi (TEK! TEK! TEK!!! Adam mı oldunuz len yalınayaklar… Dünkü s…tığım b…lar 250 gram ekmek yiyenler!!!) etrafı inletirdi. Nara sonunda istekleri yerine getiren sanatçı edasıyla gülücükleriyle el selamı verip, yoluna devam ederdi. Allah rahmet eylesin.

Mustafa ERTEN: “Eski İş Bankası şimdi Sarraf Makasçı’ların binanın önüne uzanır güneşlenirdi. Bazen yetim Ali’nin kahvesinde yatardı. (Geceleri gölden balık gelirdi. Onları bekler ertesi sabah müşterilere götürürdü.) Manav Atakale, Kantarcılar, Mehmet Türkoğlu, Manav Ali, Kasap Mustafa, Angılcı, Cinci, Balıkçı Yaltırık kendilerinden alışveriş yapanların servisini yaptırırlardı. ŞALİ gece Bermende’ye gitmediği zamanlarda da manav pazarının korumalığını yapardı.

HAMBAL ŞALİ

Şehirler insanlarıyla güzeldir.

Akşehir’de öyleydi…

Doktor Aziz’den, Ekmekçi Süleyman’a,

Foto Latif’ten, Faytoncu Enüş’e,

Her meslekten nice marka isim

Gelip geçti bu şehirden…

Hamal Şali lakabıyla bilinen

Bermendeli Sali Yıldız’da

Bunlardan biriydi…

Ayağında bu ayakkabı,

Sırtında küfesi ve urganıyla

Yıllar boyu nice yükler taşıdı;

Nice köşeler döndü ama yinede,

Karın tokluğuyla geçti ömrü…

Nice sokaklar arşınladı,

Ama getiremedi sonunu

Yıllar uzadıkça uzadı,

Yükler daha da ağırlaştı.

Ve bir gün;

Ondan öncekiler gibi

O da bu dünya malını

Dünya’da bırakarak göçtü gitti…

Dr. A. Nuri KÖKSAL

Leave a comment